Page 11 - Korkuteli Burada Dergisi Mayıs/Haziran 2018 Sayı 10
P. 11

AHDE VEFA





                                                     dikilmediğinidusünüyormuş.   gidememiş.
                                                     Yaşlı adam, terzinin yanına   Aradan o kadar uzun bir süre geçmiş ki bu
                                                     yaklaşıp, “Ne o evlat, bu ayazda   sefer de utancından yaşlı adamın kapısını
                                                     parkta donmuşsun. istersen   çalamaz olmuş. Bir süre sonra terzinin işleri
                                                     paltomu sana verebilirim”   yolunda gitmemeye baslamış. Fabrikalarını
                                                     deyince, “Hayır, teşekkür   kapatmak zorunda kalmış ve elinde kala
                                                     ederim. Ben sadece bu     kala yine küçücük bir dükkan kalmış. Utana
                                                     paltonun size göre olmadığını   sıkıla yaslı adama koşmuş hemen nerede
                                                     düşünüyordum. Kumaşı fazla   hatayaptığını sormak için. Son derece kırgın
                                                     kalın ve sizi olduğunuzdan   olan ihtiyar yine de onu Kabul etmiş ama
                                                     şişman göstermiş” diye yanıt   anlatacağı öyküyü dinledikten sonra hemen
                                                     vermiş terzi. Yaslı adam bu   çıkıp gitmesini istemiş.
                                                     cevabı alınca hayli şaşırmış.   Ve başlamış anlatmaya:”Bir zamanlar fakir
                                                     Çünkü o da üzerindeki     bir oduncu varmış. Ormandaki bir kulübede
                                                     paltoya onca para ödediği   yaşar ve odun keserek hayatını kazanırmış.
                                                     halde kendisine bir türlü   Bir gün kulübesinde yangın çıkmış ve bu
                             Mürüvvet ÖZKAN          yakıştıramıyormuş.”Soğuktan   yangın bütün ormanı kül etmis. O çevrede
                     KORKUTELI BURADA DERGISI        titrerken nasıl böyle bir şeye   kimse ona güvenip iş vermeyince,çıkınını
                       GENEL YAYIN YÖNETMENI         dikkat edebiliyorsun?” diye   alan oduncu, eşeğine binip yola koyulmuş.
                                                     soran yaşlı adam,”Ben terziyim”   Ağaçların arasında yürürken birinin
                                                     yanıtını alınca  “Benimle gel,   kendisine seslendiğini duymuş. Başını
                 aşamı bir suya benzetiyorum         hayat hikayeni yolda anlatırsın”   kaldırınca konuşanın bir bülbül olduğunu
                 çoğu zaman. Hani, bir dereye   diyerek arabaya bindirmiş bizim terziyi.   görmüş. Bülbül Ona ; “Senin haline çok
                 düşen yapraklar, tozlar, kuş   Bu karşılaşma, terzinin hayatındaki   üzüldüm, şimdi öyle bir büyü yapacağım
         Ytüyleri ve hatta güzellikler bu   dönüm noktası olmuş. Böyle yetenekli bir   ki eşeğin çok güzel şarkı söylemeye
          derede uyum sağlayıp akıp gidiyorsa,   insanın işsiz ve evsiz kalmasına çok üzülen   başlayacak, sen de onunla gösteriler yapıp
          insan hayatı da böyle, akıp gidiyor. Bu   iyiliksever yaslı adam, terziye bir dükkan   çok para kazanacaksın” demiş.Gercekten de
          akış içerisinde, bize yol arkadaşlığı yapan   açmasına yetecek kadar para vermis. Bunun   eşek birbirinden güzel şarkılar söylemeye
          dostlarımız emellerimize ulaşırken,destek   karsılığında tek istediği kendi giysilerini bu   baslamış. Oduncu o şehir senin bu kasaba
          olup,omuz veriyorlar.Yaşamın zor yollarında   genç adamın dikmesiymiş. Terzi yeniden   benim dolaşıp eşeğine sarkı söyletiyor
          bize omuz veren, destek olan herkesin   bir işe hem de kendi işine başlamanın   ve herkes onları izlemek için birbiriyle
          kıymetini bilmek gerekli.         heyecanıyla deliler gibi çalışmayabaşlamış.   yarışıyormuş. Oduncu ve şarkı söyleyen
           Ahde Vefa denilince aklımıza gelenleri   Bu arada yaslı işadamı da desteğini   eşeği bütün ülkede ünlenmişler. Birgün yine
          şöyle sıralayabiliriz. Deriz ki: sözünde   esirgemiyor, onu kendi çevresinden zengin   bir gösteriye yetişmek için koştururlarken,
          durmak Ahde Vefa’dır. Özümüz ve sözümüz   kişilerle tanıştırarak yeni siparişler almasını   bülbülün yardım isteyen sesini duymus
          doğru ise bu da Ahde Vefa’nın içine girer.   sağlıyormuş. Küçük dükkanı önce kocaman   oduncu. Bir kedi bülbülü yakalamış ve
          Ahlakın en önemli prensiplerinden biridir.   bir modaevine donusmus, sonra da pek cok   yemek üzereymiş. Söyle bir duraklamış ama
          Üstelik ahlaki bir borçtur.       ünlümarka için üretim yapmaya başlamış.   gösteriye gitmemeyi, onca parayı kaçırmayı
          Bu konuda, bir kıssadan hisseye yer vermek   Terzi artık “ünlü işadamı” diyeanılır   gözü yememiş, arkasına bakmadan kaçmış
          istiyorum, biraz uzun bir hikaye ama,   olmuş. Bir gün ihtiyar adam onu ziyarete   oradan. Gösteri başladığında ise eseği
          okunmaya değer bulduğum için sizlerle   gitmiş. Terzi çok büyük bir iş bağlantısı   her zamanki gibi güzel şarkılar söylemek
          paylaşıyorum.                     yapmak üzere yurt dışına gidecekmiş ve   yerine sadece bir eşeğin çıkarabileceği
          Zengin bir işadamı olduğu her halinden   uçağa yetişmesine az bir zaman varmış.   sesleri çıkartmış.Oduncu kendisini
          belli olan ihtiyar, birkaç adım attıktan   Biraz sohbet ettikten sonra yaslı adam   şarlatanlıkla suçlayan izleyicilerin elinden
          sonra bankta titreyen terziyi görmüş. Terzi,   birden fenalaşmış, kalp krizi geçiriyormuş.   canını zor kurtarmış. İşte o zaman bülbül
          adamın üzerindeki paltoya bakıyormuş   Hemen bir ambulans çağrılarak hastaneye   ölünce büyünün bozulduğunu anlamış.
          dikkatle. Birden siniri geçiveren ihtiyar,   kaldırılmasını sağlamış. Yeni işadamımız   Ben de senin bülbülündüm ve sen beni
          “Zavallı adamcağız kim bilir nasıl   ise büyük işi kaçırmak istemediği için   öldürdün, büyü de o yüzdenbozuldu. Keşke
          üşüyordur, ona nasıl yardım etsem acaba?”   uçağa yetişmiş. Yaşlı adam krizi atlatmış   güzel giysiler dikerken dostluk ipligini
          diye düşünmeye baslamış. Oysa terzinin   ve uzun sure hastanede yatmış, bir yandan   kopartmasaydın...”
          düşlediği paltonun sıcaklığı değilmis. O,   da sadece bir kez telefon ederek durumunu   Öyküyü dinleyince hemen çıkıp gitmis terzi,
          çok kalın ve kaliteli bir kumaştan üretilen   soran terziyi bekliyormuş. Fakat terzi daha   çünkü söyleyecek bir sözü yokmuş...
          bu paltonun sahibine hiç de yakışmadığını   cok para kazanmak icin oradan oraya   Dostluk iplerinizi koparmamanız dileğiyle...
          ve onun vücuduna uygun şekilde    koştururken bir türlü yaşlı adamı ziyarete



                                                                                                              11
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16